Hükümetin planına göre, küçük teknelerle gelenlerin bir kısmı sığınma taleplerinin dinlenmesi için Ruanda’ya sınır dışı edilecek. Daha sonra mülteci olarak tanınsalar bile, Britanya’da yaşama izni almak yerine bu küçük Afrika ülkesinde kalmaya davet edilecekler. Her yıl on binlerce insan, genellikle denize açılmaya elverişli olmayan teknelerle Manş Denizi boyunca tehlikeli yolculuk yapıyor. Ve sayılar, Britanya’ya yapılan yasal göçün ölçeğiyle karşılaştırıldığında küçük olsa da, gelenler, Brexit kampanyacılarının temel vaatlerinden biri olan Britanya’nın sınırlarını kontrol etme konusundaki başarısızlığının son derece görünür ve utanç verici bir sembolü. Ruanda politikası, 2022’de Boris Johnson hükümeti döneminde uygulamaya konuldu ve İngiltere’nin uluslararası hukuk kapsamındaki taahhütleri göz önüne alındığında bunun muhtemelen uygulanamaz olacağı konusunda uyarıda bulunan insan hakları grupları ve hukuk uzmanları tarafından hemen eleştirildi. Hükümet kararlı adımlarla ilerledi ve Sayın Sunak geçen yıl başbakan olduğunda bu plana sadık kaldı. Hükümetin şu ana kadar proje için toplam 290 milyon pound (yaklaşık 310 milyon dolar) harcamasına veya taahhüt etmesine rağmen, tek bir sığınmacı bile Ruanda’ya uçmadı. Britanya Yüksek Mahkemesi bu yıl Ruanda’nın sığınmacılar için güvenli olmadığına ve bazılarının tehlike altında olabilecekleri menşe ülkelerine gönderilebileceğine karar verdi. Yeni mevzuat mahkemenin itirazlarına yanıt vermeyi amaçlıyor.
@ISIDEWITH10mos10MO
Sığınmacıları Ruanda’ya göndermenin Manş Denizi boyunca yapılacak tehlikeli yolculukları caydırabileceği fikri hakkında düşünceleriniz nelerdir?
@ISIDEWITH10mos10MO
Birleşik Krallık’ın Ruanda’ya göçmen gönderme planının insan onuruna saygı duyduğuna inanıyor musunuz ve neden?